SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ EY VATAN..!
Canibim.Com

SU UYUR DÜŞMAN UYUMAZ EY VATAN..! - Canibim.Com

 

3 Ağustos 2021 Salı

                                                           Yalan, dolan, ahlaksızlık…

 

Emin Pazarcı

  •  

Evet, yanıyoruz. Büyük bir ihtimalle de yakılıyoruz! Karşı karşıya kaldığımız sıkıntının boyutları büyük. Ölenlerimiz, evini, yurdunu terk etmek zorunda olanlarımız var. Maddi-manevi büyük kayıplarla karşı karşıyayız...


İnkâr eden yok bunları.

Ama asla aciz durumda değiliz. 130 civarında yangının, 120'ye yakını kısa sürede ve elverişsiz hava şartlarına rağmen kontrol altına aldık. ABD ve Avustralya'nın yaşadığı sıkıntılara bakınca çok, ama çok iyi bir sınav verdiğimiz görülüyor zaten. Dünya yangın istatistikleri ortada: Orman yangınlarına zamanında müdahale ve etkili mücadelede en iyi ülkelerden biriyiz. Ayrıca, onlarda PKK gibi ülkelerinin akciğerlerine saldıran bir bela da yok!


Varsa bu konuda bizim kadar başarılı bir başka babayiğit gelsin!

Üstelik, biz büyük ve sistemli bir saldırı altındayız...


Kirletme ve algı operasyonlarının hedefi bir ülkede yaşıyoruz. Her şey ortada: Yangınlarla birlikte yaygaralar ve kirletme çabaları da başladı. Önce, "uçak yok" dediler. Uçaktan daha etkili 45 yangın söndürme helikopterimizi görmezlikten geldiler. Oysa, halen 16 uçak, 9 İHA, 45 helikopter, 1 insansız helikopter, 708 arazöz, 120 iş makinesi ve 5 bine yakın personelle mücadele sürüyor. Azerbaycan'dan gelen geniş ekip ve 50'ye yakın itfaiye aracı da cabası.


Sonra, THK üzerinden saldırıya geçtiler...

2015-2016 yıllarında elinde yeterli uçak olmadığından, üniversitesinde uçuş eğitimi veremediği için ailelerin bastığı çökmüş THK'yı allayıp pullayıp önümüze koydular.


Bitmedi, sosyal medyadan "isyan çağrıları" yaptılar. Yetmedi, Anayasa ve yasaların imkânsız kıldığı "yanan alanlara otel dikileceği" yalanına sarıldılar.


Ahlak yoksunluğunun envai çeşidinden örnekler verdiler. Halk tabiri ile yalan ve iftiranın dibine vurdular!


Bu ülkeyi yönetenlere her türlü yaftayı yapıştırdılar, ama ormanlarımızı hedef gösteren PKK eşkıyasına tek laf etmediler. Hem de elde ciddi veriler bulunmasına ve birinin yakalanmasına rağmen!


Nihayet bir araya geldiler, dünyadan yardım dileniyorlar. "Help Turkey" başlıkları altında batıya "Öldük, bittik, batıyoruz" mesajları gönderiyorlar.


Maksat yardım almak değil elbette. Amaç, kirletmek ve "Türkiye acz içinde kıvranıyor" görüntüsü vermek!


Belli bir merkezden yönetilip, yönlendirildikleri belli! Sosyal medyada öyle paylaşımlar yapıyorlar ki, sanırsınız tamamı yangın uzmanı. Sanki alandaymışçasına "Etkili soğutma çalışması yapılamıyor, söndürülen alanlar yeniden tutuşuyor" diye feryat ediyorlar...


Lafı evirip çevirmenin anlamı yok. Ahlak yoksunu, ülke ve halk düşmanı bunlar. Şu ana kadar elini taşın altına koyan bir tanesini görmedim. Ama konu kirletmeye, çarpıtmaya, ülkeyi yönetenleri sıkıntıya sokmak için çırpınmaya gelince, adeta devleşiyorlar.


Bölgedeki vatandaş, yangın tüpü, kova, süpürge, eline ne geçirirse alana koşarken, hayatını tehlikeye sokup cananı dişine takarken, bunlar o mücadeleyi kirletmek için çırpınıyorlar.


17 Ağustos Depremi'nde enkazlardan değerli eşya çalmaya çalışanlar vardı. Bunlar da felaketten rant devşirmeye çalışıyorlar! Fark yok aralarında.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

 

.                                             Yeni saldırıya hazır mısınız? Ya devlet?

Fuat Uğur

 

Bu yazdıklarımı bir yere not edin.

Her şey planlı ve programlı biçimde geliyor.

1-Önce MÜLTECİ YAYGARASI kopardılar. Salak şarkıcısından troll öğretim üyesine, CHP-İP siyasetçisinden Gezici iş adamına kadar aynı teraneyi tekrar etti algılarla ve şişirilmiş rakamlarla. Milyonlarca Afgan’ın sınırlarımızdan girdiğini söyleyip yazdılar. Oysa Türkiye’de ikametlendirilen ve korumaya alınan Afgan sayısı 200 bindi. Her gün sınırlarımızdan binden fazla Afgan’ın geçişi de engellenmekte üstelik.


2-İkinci aşama ORMAN YANGINLARI.

Türkiye’nin dört bir yanında sistematik biçimde başlayan orman yangınlarını kimin çıkardığını muhalefet partilerinin kripto üst düzey elemanları çok iyi biliyor.


Kılıçdaroğlu ve Akşener’in beyanatlarına bakın. İkisi de faillerin bir an önce bulunup yakalanmasını istiyor.

Ne güzel...


Ama kazın ayağı öyle değil. Bu konuda o kadar istekliler ki faillerle ilgili kulaklarına kar suyu kaçırıldığından artık iyice emin oldum. Bu derin arzuları, sınırlarımızdan mülteci geçişleriyle ilgili çıkardıkları yaygarayla bağlantılı olabilir. Yakalanacak faillerin, mülteci kılığında kaçak giriş yapmış kripto teröristler olması ihtimalini bir düşünün. Size, hepsinin “Sınırlarımız delik deşik. Önüne gelen geçiyor ve dinci teröristler ülkemizde yangın çıkarıyor. İktidar olamıyorsanız istifa edin” sözleriyle toplu ayine katılacaklarına yemin edebilirim!


Ama onlar bulununcaya kadar da hükûmeti “beceriksiz, yangınları söndüremedi, uçak yok, helikopter yok” yalanlarıyla itibarsızlaştırmayı ihmal etmiyorlar tabii.


Bu yalanlarının da hepsi tek tek çürütüldü. Uçak ve helikopter sayımız yeterli ve hızlı söndürmede de dünyada en ön sıralardayız. Yangınlarda en az alan kaybeden ülke de Türkiye. Kaybedilen orman alanlarını yeşillendiren ve orman varlığı sıralamasında 15 yıl önce 46. sırada olduğu hâlde bugün 26. sıraya yükselen ülke de Türkiye.


3-HELP TÜRKİYE… Önceki gün sosyal medyada on binlerce FETÖ’cü, PKK’lı ve CHP’li, bot hesaplarla #HelpTürkiye diye bir etiket açıp DIŞ DÜNYANIN TÜRKİYE’YE MÜDAHALESİNİ istedi.


Bu daha başlangıç. Şimdiden bir DIŞ MÜDAHALEYE ZEMİN hazırlıyorlar. Şu tweeti okuyun anlayacaksınız. Kendini gizleyen bir hesap, ne olduğunu kolayca tahmin edersiniz. Bakın ne diyor:

“Size bir bilgi vereyim mi? Bir sonraki seçim sonrası maalesef Dedeağaç’ta artırılan ABD gücüne ihtiyacımız var…”

 

 

AŞAĞIDAKİ SENARYO GERÇEKLEŞECEK, DURUM ÇOK CİDDİ

 

4-Dün peş peşe elektrikler kesildi. Tabii çok sıcak var, klima kullanımı üst seviyede vb. pek çok neden olabilir. Peki, ülkemizin elektrik sistemine bir saldırı olursa ne yapacağımıza dair ÖZ SAVUNMAMIZ var mı? Yani MİLLΠYAZILIMA sahip miyiz?


Hayır tabii. O hâlde şu SENARYOYU okuyun çünkü yakında sahnelenecek...

Bir sabah yataktan kalktınız, duş almanız gerekecek. Elektrik, su, doğalgaz yok. Hemen telefonunuza sarıldınız, GSM hatları sinyal vermiyor. Sabit hatlarınız yükten dolayı meşgul çalıyor. Sinirlendiniz mutfağa gittiniz televizyonu açtınız ama “Yahu ne şapşalım elektrik yoksa televizyon nasıl olur” dediniz. Jeneratörü olan komşunuz size bir SİBER SALDIRI olduğunu bildirdi.


Kahvaltı bile yapmadan işe gitmek üzere sokağa çıktınız. Dua edin aracınız eski model olsun. Çünkü son model arabanız varsa siber saldırı elektronik sistemi kilitlenmiş olabilir. İşe metro ile gitmek istediniz ulaşım sistemi çökmüş, çalışmıyor. Taksiye binmeye karar verdiniz ama tüm kent içi trafik sinyalizasyon sistemi çökmüş. Neyse saatler sonra iş yerinize ulaştığınızda baktınız ki ne bankalar ve borsalar, ne de fabrikalar çalışmıyor.


Ve beklenen oluyor:

KAOS… Olaylar, olaylar ve çatışmalar… Tam müdahaleye uygun bir ortam.

OLMAZ mı diyorsunuz?

Hani “Lanet olsun şu içimdeki insan sevgisine” diye bir film repliği vardı ya, ondaki gibi:

“Lanet olsun şu iyimser ruh hâlimize. Başımıza ne geldiyse bundan geldi.”


Global bir köy olan dünyada yaşıyoruz artık.

Birkaç yıl öncesinin ABD’sini hatırlayın. Siber saldırı sonucu Amerika’da ulusal elektrik sistemi çökmüş, 10 gün boyunca 10 eyalete elektrik verilememişti. Televizyondan yayınlanan New York’taki yağma görüntüleri ve sefalet hâlâ zihnimizde. Orası Amerika, “böyle olaylar yaşanmaz” denilen ülkede bu oldu.


Dahası var. POLNET, UYAP, Havaalanları ulaşım sistemleri… TSK elektronik birimleri devre dışı, sivil ve askerî uçaklar kalkamıyor.

Nasıl? Olmaz mı sanıyorsunuz?

Hafızamız çok zayıf.


Yakın geçmişte enterkonnekte sisteme siber saldırı yapılmış ve bir hafta süre ile İstanbul ve çevresine elektrik verilememişti. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak “BU SİBER SALDIRI ABD KAYNAKLIDIR” demişti ama o vakit ABD elçisi bunu yalanlamıştı. Biz de “inandık” tabii doğru söylediğine.


Bunu hatırlamayan daha 15 gün önce bir büyük bankaya yapılan siber saldırıyı hatırlar mı?

İşte bu yüzden soruyorum: TÜRKİYE SİBER SALDIRILARA HAZIR MI?


Amerika’nın kontrolündeki Almanya bile resmî dairelerinde millî yazılımını kullanıyor. Biz bu şansı 25 Mart 2012 de FETÖ oyunu ile millî yazılım PARDUSU çöpe atıp Microsoft’a teslim olduğumuz gün kaybettik. Her yıl milyonlarca dolar lisans parası ödüyoruz üstelik.


Yakın zamanda sınırlarımızın içindeki vatanımızın dışında “Mavi Vatan”ımızın olduğunu öğrendik. SİBER VATAN olduğunu öğrenmekte geç kalmayız umarım çünkü bir aşama sonrasında UZAY VATAN geliyor.


Bakın bunlar şaka değil. TSK’dan ümidi kestiler FETÖ tasfiyeleri nedeniyle, adım adım TÜRKİYE’YE MÜDAHALE EDİLECEK ORTAMI hazırlamaya çalışıyorlar.


Bu dediklerimi önemsizleştirmeye çalışanlar olacaktır.

Ama sonra ne oluyor?

“Darbe girişimini Eniştemden öğrendim.”

Sonra ne diyor koca Başbakan?

“Bana kimse haber vermedi.”


Her defasında bu ülkenin istikbalini milletin basiretine terk etmeyin. Millet orada, canını verir ama siz de bu işlere kafanızı verin biraz.


Joe Biden’ın üç gün önceki demecini hatırlatarak bitireyim:

"Sanıyorum eğer bir savaşa, büyük bir güçle çatışmanın olduğu gerçek bir savaşa girecek olursak, bu siber bir ihlalin sonucunda gerçekleşecek.”


NOT: Devlet yetkilileri Siber Savaş ve saldırılar konusunda bu yazımda da yararlandığım Elektronik Yüksek Mühendisi Ayhan Şahin’den ciddi biçimde istifade edebilir. İsteyenlere kendisinin Gazi Üniversitesi’nde 13-15 Ocak 2017 yılında ULUSAL SİBER TERÖRİZMLE MÜCADELE KONFERANSI’nda yaptığı konuşmayı ve çalışmayı gönderirim.

 

Tüm GÜNCEL MESELELER